Kuvvetli, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

AK Parti İl Başkanı Sayın Sezgin Mumcu, maalesef teşkilat nedir, siyasi etik nedir, muhatapları için kullanması gereken uslup nedir bilmez bir şahsiyettir. Büyüklerimizin sözüyle "üslubu beyan ayniyle insan"dır. 

Farklı siyasi kesimlerden oy almak amacıyla AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından o koltuğa oturtulmuştur. 

Ancak bu şahıs kendisini partisine ve tabanlarına kabul ettirmek, oturduğu koltuğu koruyabilmek ve içindeki ezilmişliği aşabilmek amacıyla fikri, zikri olmayan konularda ahkam keserken ne kadar boş sözler konuştuğunun farkına bile olmuyor. 

Kimse seçim yoluyla geldiğini iddia etmesin, çünkü il başkanlığına aday olanların salona alınmadığı bir "seçim" sonrası il Başkanı olmuştur. 

Sezgin Mumcu  teşkilat mensupları tarafından tanınmadığı için bir piar çalışması ile hem tabanlarına hemde kamuoyuna tanıtılması istenmiştir. Bu piar çalışması benim bir paylaşımım üzerinden yapılmış olmasını elbette çok iyi anlıyorum. 

Anlamadığım ise bir devlet adamı olarak gördüğüm Trabzon Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Murat Zorluoğlu'nun neden bu çalışmanın bir parçası olduğudur. 

Yaptığım paylaşımda Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti Genel Başkanı'nın, Cumhurbaşkanı'nın ismini telefuz etmediğim halde Cumhurbaşkanı'nı kast ettiğim kanaatine nasıl vardıklarını hala anlamış değilim. 

Esasında Cumhurbaşkanına hakaret eden kendileri olmuştur. Çünkü isim vermeden yaptığım bir paylaşım için "sen Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan demek istedin" diyorlar. 

AK partinin 19 yıllık iktidari sonunda ülkemizi getirdiği bu durum bizleri fazlasıyla üzmektedir. 

Yukarıda vurgulamak istediğim gibi esas amaçları, tanınmayan İl başkanı olarak "seçilen" Sezgin Mumcu'yu  AK Parti tabanına, topluma tanıtma ve kendisinin de Cumhurbaşkanına yaranma gayreti olduğu aşikardır. 

Bunda da kısmen başarılı oldular.
Bu çalışmanın benim üzerimden yapılmasının bir başka sebebi Türkiye'nin her tarafında olduğu gibi Trabzon'da da 'Ak Parti gidiyor, İYİ parti geliyor' gerçeğini örtme çabasıdır.
Bu gerçek yaratılmak istenen suni gündemlerle örtülemez ve değiştiremez. 

Türkiyenin gerçek gündemi ekonomik kriz, küresel Koronavirüs salgını ve 19 yıldır yönetilemeyen güzel ülkemizdir. 

Sezgin Mumcu, eğer ki birşey söyleyecekse Trabzon’daki %27 oranında olan genç işsizliğinden, esnaf ve sanatkârı oyalamalarından, Trabzon’un alt yapı sorunlarından bahsetsin. 

Esnafın dertlerine nasıl çare olacaklarını anlatsın. Salgını döneminde Trabzon'un düştüğü bu durumdan nasıl kurtulacağından, milletin aç susuz nasıl oruç tutacağından bahsetsin. 

Ey Mumcu, 'mum dibine ışık vermez' diye bir söz var ya işte bizler için siyasette siz tam olarak bu sözün karşılığısınız. Gelin mesleğinize dönün orada milletimize daha çok faydanız dokunur. 

Sezgin Mumcu, İYİ Partiye bir daha 'İP' dersen bir zamanlar küçük ortağınız size attığı 'İP'in faydalarını anlattığımda sakın kızma!
Gelelim İYİ Partiye yönelik iftiralarına.
Partimize terör örgütleri üzerinde çamur atmaya çalışıyorsun ama bize o çamur yapışmaz. 

Üç yıldan beri terör örgütleriyle İYİ partinin irtibatlı olduğu algısı artık aziz milletimizin nezdinde kocaman bir yalan olduğu gün gibi aşikardır. Sayın Cumhurbaşkanının da açıkça ifade ettiği gibi biz yerli ve milli bir partiyiz. 

Biz Allah'a şükür Pensilvanya yolunu bilmeyiz. Oradaki alçağın geri dönmesi için salya sümük ağlamadık. FETÖ ile ilgili MGK'nın 2004 yılı kararlarınıa şerh düşmedik. 

Yıllarca FETÖ ile ortaklık yapmadık, onlardan medet ummadık. Yıllarca FETÖ'ye sağlanan imkanlarla, 15 Temmuz hain darbe girişiminin yapılmasının önünü açmadık. 

Yıllarca Askeri okullar, Polis akademisi, ÖSYM, KPSS... sınavlarında sorular çalındı, bu milletin evlatlarının hakları yendi ve gelecekleri çalındı. Vatan çocuklarının hak ettikleri devlet kadroları sınav hırsızlıklarına göz yumularak FETÖ kadrolarına açıldı. 
FETÖ, 12 Eylül 2010 referandumunda mezardaki ölülere çağrıda bulunarak seçimde bize oy istemedi. 

Teröristbaşı Apo güzellemelerini biz yapmadık, Bebek Katili Teröristbaşına Sayın demeyi suç olmaktan da biz çıkarmadık. Hatta yenilenen İstanbul seçimleri öncesinde Bebek Katili Abdullah Öcalan'ın mektubunu biz okumadık. Evlatlarımızın katili, Kırmızı Bülten'le aranan  terörist Osman Öcalan'ı da TRT'ye biz çıkarmadık. 

Çözüm süreci adı altında başlattığınız çözülme süreci sonrası 793 Asker,  polis vatan evladının şehit olmasına biz sebep olmadık. Bütün bunları yapan ve yapılmasına izin veren sizin Partiniz ve sizin iktidarınızdır. 

"PKK terör örgütü değildir" diyenleri Partimizde yönetici yapmadık. 
' Türk devleti katildir' diyen Şivan Perver ile Diyarbakır meydanında megri meri şarkıları söyleyip ağlamadık, Türk düşmanı Barzani'nin kafasından konfetileri biz temizlemedik. 

Katilleri beraat ettirmek için Habur'da çadır mahkemelerini biz kurmadık. Valilere PKK terör örgütü üyelerine dokunmayın talimatını biz vermedik. 

Oslo ve Dolmabahçe mutabakatlarını biz yapmadık, PKK ile görüşmek için HDP
üyelerini Kandil ve İmralı'ya biz  göndermedik. 

Andımızın okullarda okutulmasını biz yasaklamadık,tabelalardan TC'yi biz kaldırmadık. 

Bütün bunları yapan ve yapılmasına izin veren de sizin Partiniz ve sizin iktidarınızdır Sayın Mumcu. 

Biz, aziz milletimize söz verdiğimiz gibi terör örgütlerinin gölgesinin düştüğü yerde olmadık bundan sonra da olmayacağız. 

İYİ Parti Türk milletinin derdiyle dertlenen, ona çözüm üreten, milletin teveccühü ile iktidara geldiğinde 19 yılda Türkiye'ye verdiğiniz zararı nasıl onaracağımızın hesabını yapan,umudu kaybolmuş gençlerimizin umudu haline gelen, Atatürk'ün gösterdiği medeniyet yolunda  vizyon ortaya koyan, ötekileştirme üzerinden gerdiğiniz 84 milyon vatandaşımızın bir ve beraber huzur içinde yaşamalarını sağlayacak bir siyasi harekettir. 

Unutmayınız ki bugüne kadar FETÖ ve PKK üzerinden İYİ Parti'ye attığınız iftiralar millet nezdinde bir anlam ifade etmiyor. 

Çünkü aziz milletimiz iyi biliyor ki, İYİ Parti,
Türk milletine ve Türk devletine duyulan derin sevginin teşkilatlanmış halidir. 

Şahsıma ve partime yönelik yapılacak her türlü saldırıya her zaman misli ile cevap vereceğimin bilinmesini kamuoyuna saygı ile duyurulur.