T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum (AFAD) Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı`nın açıklamasına göre 24.01.2020 günü  saat  20:55`de merkez üssü Sivrice (Elazığ),  aletsel büyüklüğü 6.8 ve Odak derinliği 08.06 km olan şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. AFAD verilerine göre 20.4saniye süren bu deprem, Elazığ`ın yanı sıra Malatya, Tunceli, Adıyaman, Diyarbakır ve yaklaşık 300km'lik bir çevrede değişik seviyelerde hissedilmiştir. Deprem sonrası AFAD başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluştan arama ve kurtarma ekipleri afet bölgesine intikal ederek çalışmalarını başlatmış ve 27.01.2019 tarihi itibariyle çalışmalarını tamamlamıştır. Günümüz itibariyle enkaz kaldırma çalışmaları devam etmekte olup, AFAD'ın açıklamasına göre 41 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 45 vatandaşımız sağ kurtarılmış, hastaneler müracaat eden farklı seviyelerde yaralanan 1607 vatandaşımızdan 1523'ü tedavi edilerek taburcu edilmiş, 16'sı yoğun bakımda olmak üzere 84 vatandaşımızın tedavisi halen devam etmektedir.  
Bu vesile ile, depremde vefat eden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.
Ülkemizin yer aldığı jeo-tektonik kuşağın özellikleri nedeniyle, depremler ve doğal nedenli afetler ülkemizin kaçınılmaz bir gerçeğidir. Bu nedenle, toplumda deprem bilincinin oluşturulması, deprem ve afetlere karşı uygun yerleşim alanlarının belirlenmesi, güvenli binalar yapılması, deprem öncesi, sırası ve sonrası hazırlıkların ivedilikle tamamlanması ve sürdürülmesi gerekmektedir.
Deprem zararlarını en aza indirmek için, deprem öncesi risk yönetimine çok önem verilmeli, mühendislik biliminin gerekleri dikkate alınmalı, zemin ve temel etüt raporları standartlara uygun yapılmalı, riskli alanlar (tarım ve sulak araziler, kıyılar, dolgular, heyelan tehlikesi olan alanlar) imara açılmamalı, bilimsel normlara dayalı yer seçimi yapılmalı, İmar Planına altlık teşkil eden zemin ve temel etütleri titizlikle yapılmalı ve denetlenmeli, ada ve parsel bazlı tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir uygulamaya ruhsat verilmemelidir. Deprem tehlikesi yüksek olan illerimiz öncelikli olmak üzere, Ülkemizin tüm illerinde hasarlı ve ömrünü tamamlamış yapıların envanteri çıkarılarak, ranta dönüştürülmeden ve kent kimliğini koruyan kentsel dönüşüm uygulamalarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
Son yüzyılda yaklaşık her 11 yılda bir yıkıcı deprem olan Ülkemizde deprem neden oluyor diye tartışmaktan daha çok, depreme hazırlık çalışmalarına daha çok enerji harcamamız gerekmektedir. Deprem zararlarının en aza indirgemenin en önemli yolu, deprem-zemin-yapı ilişkisini titizlikle hesaba katan yapı tasarımları yaparak depreme dayanıklı binaların üretilmesidir.
Saygılarımızla