CHP Trabzon İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu mesajında ; Türkler, tarih boyunca birçok devlet kurmayı başaran ender toplumlardandır. Göçebe çoban toplum olarak yaşayan ilk Türk Devletleri’nin yönetimi, kurultay düzenleyen, kadın katılımı ile kısmen demokratik, federatif kağanlıklar şeklindedir. Türk ulusunun varlığı için devlet örgütlenmesi, yaşamsal bir öneme sahiptir. Federatif yapı, devletlerin uzun ömürlü olmasının önündeki en büyük engeldir. Anadolu’ya boylar şeklinde gelen Türkler, beylikler şeklinde örgütlenmiştir. Beyliklerin merkezileşmesi ile Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu kurulmuştur. İmparatorluk döneminde yönetim; padişahın gözetiminde, vezirin başkanlığında, divan üyeleri ile yapılmaktadır. Batıda yeni ticari yolların keşfi, sanayi devrimi ile birlikte kapitalist toplumunun gelişmesi, ticarette yaşanan gelişmeler, yeni toplumsal sınıfların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu değişim ülkelerin yönetim biçimlerini etkilemiştir. Yapılan iktidar mücadeleleri sonucunda, egemenliğin veraset yoluyla geçmediği, halktan alındığı yönetim biçimi cumhuriyet benimsenmiştir. Ortaya çıkan anayasacılık hareketi ile yönetim; yasama yani meclis, yürütme ve yargı erklerinin birbirini denetlediği demokrasilere dönüşmüştür. Osmanlı döneminde I ve II. Meşrutiyet ile kurulan bir meclisle veraset sistemi sınırlandırılmıştır. Zamanın gelişen toplumsal koşulları bunu dayatmaktadır. Devlet federatif yapıdadır, federal devletler bağımsızlığını ilan etmiş, emperyalist devletlerin kışkırtmasıyla ana yapıya savaş açmıştır. Son Osmanlı Mebusan Meclisi, işgal altında toplanarak Türk Kurtuluş Mücadelesinin vatan sınırlarını oluşturacak Milli Misakı onaylamıştır. Kurtuluş mücadelesinin temelleri Erzurum ve Sivas Kongre’lerinde atılmıştır. Bu kongrelerdeki kararlar, adı henüz koyulmamış bir meclisin kararlarıdır. Temsil Heyeti ile yürütmeyi gerçekleştiren bir meclis hükümeti oluşturulmuş, sistem olarak da kuvvetler birliği benimsenmiştir. Mustafa Kemal’in önderliğinde başarılı bir kurtuluş mücadelesinden sonra 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur. Türk tarihinin her döneminde meclis vardır. Kararlar, meclis ile alınmış ve halka mal edilmiştir. Türk toplumunun en büyük korkusu devletsiz olunamayacağı, tarih sürecinde bölünmeye neden olan federatif yapıdır. Bütün bu zorluklarla mücadele meclis önderliğinde aşılmıştır. Meclisin açıldığı bu gün Atamız tarafından bayram ilan edilerek, çocuklara armağan edilmiştir. Bu dünyada bir ilktir, dünya çocuk bayramıdır. Tüm dünya çocuklarının bayramı kutlu olsun. 23 Nisan 1920 tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulmasından 9 gün sonra 2 Mayıs 1920 tarihinde 3 Sayılı Kanun ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kurulmuştur. Kurulan Cumhuriyetin ilk çalışmaları bu alanda başlatılmıştır. Buradan anlaşılacağı üzere sağlık çalışanlarımız Cumhuriyet’in öncü neferleridir. Bugün korana virüs dünya genelinde bir pandemi haline gelmiştir. İlimizde birçok ölümler gerçekleşmiş ve zorlu bir mücadele de halen devam etmektedir. İzolasyonun önemli olduğu bu dönemde büyük risk altında olan sağlık çalışanlarına, sağlık sektörü ile ilgili tüm emekçilere şükranlarımı sunarım. Tüm halkımızın, alınan sağlık önlemlerine titizlikle uymalarını önemle rica ederim. Bu önemli günlerde sağlık çalışanlarına karşı sosyal medya ve gazetelerde yayımlanan haberlerde görülen istenmeyen davranış ve tavırları esefle kınarım. Tüm yöneticilerden çalışma alanlarında daha titiz davranmaları temennimizdir. Tüm emekçilerin özlük haklarını savunmak ve geliştirmek parti politikamızdır. Bu zorlu günlerde üzerimize düşen göreve hazırız. Tarih sürecinde bütün alınan karaları mecliste onaylayarak meşrulaştıran ve akıl süzgecinden geçiren yönetim anlayışı, bu dönemde değiştirilmiştir. Yasama yetkilerinin güçlendirileceği belirtilen Meclis, önemini kaybetmiştir. Seçilmemiş ve sorumluluğu bulunmayan kabinenin yasa tasarısını onaylamak zorunda kalmaktadır. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi ile devlet parti devleti haline getirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı kendisine yapılan eleştirileri bir parti başkanı olduğunu unutarak değerlendirmektedir. Bu yaklaşım düşünce suçu kavramını yeniden ortaya çıkarmıştır. Tüm dünya çocuklarına bayram ilan eden Türkiye Büyük Millet Meclisi, çocuk tacizcilerine af ilan eden İnfaz Yasası ile karşımıza çıkmıştır. Af yasası olan bu kanun; toplumsal barışı, hedef kitlesi bakımdan gözettiği kesimler, darbecilerin getirilen infaz indirimleri toplumun ve tüm şehit ailelerinin vicdanını yaralamıştır. Birbirini tetikleyecek küresel boyutta ekonomik ve sağlık sorunlarının yaşandığı bu günlerde, ayrıştırıcı dilden uzak, yapılan yanlışların hukuki süreçten en kısa zamanda dönmesini temenni ederiz. Tüm hemşerilerimize, tüm emekçilere, öğrencilere pandemi sürecinde üzerine düşen sorumlulukları harfiyen yerine getirmelerini tavsiye ederim. Bu pandemi sonrası dünya ekonomik hayatının ve insan algılarının değişeceği yönünde yaklaşımlar bulunmaktadır. Kendimizi bu koşullara hazırlamalıyız. Ayrıca; siyaset dünyamızın renkli kişiliklerinden, hemşerimiz, Büyük Türkiye Partisi Genel Başkanı Haydar Baş Beyefendi salgın nedeni ile hayatını kaybetmiştir. Ailesine, partililerine, yakınlarına, tüm sevenlerine ve siyaset camiasına başsağlığı dilerim.