Sayın Başkan,
Plan Bütçe Komisyonun Değerli Üyeleri,
Saygıdeğer Milletvekilleri,
2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi ile 2018 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu’nu görüşmek;
Bakanlığımızla birlikte bağlı ve ilgili kuruluşlarımızın bütçe ve faaliyetleri hakkında bilgi sunmak üzere söz almış bulunuyorum.  
Bu vesileyle sizleri saygıyla selamlıyorum.
2020 yılı bütçemizin, ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum
 
Kıymetli Milletvekilleri,
Zorlu bir küresel ekonomik görünümle karşı karşıyayız.
2019 yılı için yüzde 3’lük bir küresel büyüme tahmini yapılıyor.
Bu rakam, 2008-2009 global finans krizinden bu yana en düşük oran.
Hem imalat sanayinde hem de uluslararası ticarette dünya genelinde bir daralma söz konusu.
Artan gümrük tarifeleri ve ticaret politikalarına ilişkin belirsizlikler, bu daralmanın temel sebepleri olarak karşımıza çıkıyor.
Küresel bazda yatırımların ve sermaye mallarına olan talebin düştüğünü görüyoruz.
Geçtiğimiz sene, uluslararası doğrudan yatırımlar dünya genelinde yüzde 13 oranında geriledi.
Düşüş 2019’da da hızlanarak devam ediyor.
OECD verilerine göre; yılın ilk 6 ayında doğrudan yatırımlar küresel bazda yüzde 20, OECD ülkelerinde ise yüzde 43’lük bir düşüş gösterdi.
Tüm bu gelişmeler büyüme oranlarının aşağı yönlü revize edilmesine sebep oluyor.
 
Türkiye’nin görünümüne gelirsek…
2018 Ağustos ayında ekonomik temellerimizden bağımsız ciddi bir dış şokla karşılaştık.
Uyguladığımız koordineli ve iyi tasarlanmış politikalarla şokun etkisini hafiflettik.
Sanayi üretiminde son dönemdeki gelişmeler olumlu trende işaret ediyor.
Sene başından itibaren toparlanma eğilimi gösteren sanayi üretimi, Eylül’de yıllık bazda yeniden pozitif seviyelere ulaştı.
İmalat sanayinde siparişlerle birlikte kapasite kullanım oranları artıyor.
Ekonomik güven göstergeleri yukarı yönlü seyrediyor.
Yılın başında Türkiye için karamsar tablo çizen uluslararası kuruluşlar, büyüme tahminlerini tek tek yükseltiyor.
Biz de sanayi sektöründeki iyileşmenin kalıcı olması için tüm imkânlarımızı seferber ediyor,
Katma değerli üretim öncülüğünde, büyümeyi teşvik edecek uygulamalara hız kazandırıyoruz.
Sonuç-odaklı politikalarla, güçlü ve sürdürülebilir büyüme oranlarını yakalayacağız.
Başarıya giden bu yolda temel referans kaynağımız; 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimiz olacak.
 
Önümüzdeki 5 yılın vizyonu çok net…
Etkisi ve kuşatıcılığı her geçen gün artan teknolojik gelişim, yeni bir çağın kapılarını aralamış durumda..
Karşımızda risk ve fırsatların iç içe geçtiği bir süreç var.
Bilinen tüm dengeler değişiyor ve rekabetin koşulları yeniden şekilleniyor.
Bu dönemi, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve toplumsal refah artışı için bir fırsat olarak görüyoruz.
Sanayi ve teknolojiyi bütüncül bir yaklaşımla ele alarak, kendi dinamiklerimize özgü kapsamlı bir gelişimi hedefliyoruz.
Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı tesis edecek, küresel yarışta bizi ön sıralara taşıyacak politikaları Milli Teknoloji Hamlesi anlayışıyla tasarladık.
Sanayi ve Teknoloji Stratejimizin omurgasında da bu anlayış var.
İddialı, ama bir o kadar da gerçekçi hedeflerimiz var.
İmalat sanayinin ihracatını ve milli gelirdeki payını artıracağız.
İhracatımızda orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin payını yüzde 50’ye çıkaracağız.
Bunu başarmak için Ar-Ge’ye, inovasyona, girişimciliğe ve beşeri sermayeye yatırım yapmayı sürdüreceğiz.
Özel sektörün yatırım ve istihdam iştahını artıracak politikalara öncelik vermeye devam edeceğiz.
2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimizin temel bileşenlerini oluşturan; Yüksek Teknoloji ve İnovasyon; Dijital Dönüşüm; Girişimcilik; Beşeri Sermaye; ve Altyapı alanlarında yol haritalarımızı belirledik.
Amacımız, kritik teknolojilerde ve yüksek katma değerli üretimde Türkiye’yi küresel bir oyuncu haline getirmek.
 
Bu genel çerçeveyi destekleyecek şekilde, son 1 yılda önemli adımlar atarak, yenilikçi programları devreye aldık.
Yüksek katma değerli ürünlerin, yerli imkân ve kabiliyetlerle üretilmesi için Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını başlattık.
Odak sektörleri ve öncelikli ürün gruplarını, özel sektör ve akademik paydaşlarımızla beraber belirledik.
Üreticiyle alıcıyı aynı anda teşvik edecek şekilde fikir
den ürüne tüm desteklerimizi bütüncül bir anlayışla yönetiyoruz.
Pilot uygulama olarak başlattığımız makine sektöründe yoğun bir ilgiyle karşılaştık.
Sanayicilerimizin talebi üzerine başvuru süresini uzattık.
2020 yılının ilk çeyreğinden itibaren, diğer odak sektörlere yönelik çağrıya çıkmak üzere hazırlıklarımızı yapıyoruz.
Ulaşım araçları alanındaki çalışmalarımız da etkin bir şekilde sürüyor.
11. Kalkınma Planındaki sektörel öncelikler çerçevesinde Raylı Sistemleri odağımıza aldık.
Yerli firmalarımız artık Avrupa Birliği ve Uzak Doğu ülkelerine raylı sistem araçları ihraç ediyor.
Bu araçların tüm kritik bileşenlerini daha yüksek yerlilik oranlarıyla üretmeyi hedefliyoruz.
Bu amaçla; TÜBİTAK ve TCDD ortaklığında Raylı Ulaşım Teknolojileri Enstitüsü’nü kurduk.
Enstitü, ülkemizin ihtiyaç duyduğu demiryolu teknolojilerini yerli ve milli imkânlarla tasarlayarak geliştirecek.
Milli Yüksek Hızlı Tren projesi kapsamında, ilk prototipi 2023 yılında raylarla buluşturacağız.
Aynı şekilde deniz teknolojileri ve gemi yan sanayimizin rekabet gücünü artırmak için de çalışmalarımız sürüyor.
 
Türkiye’nin Otomobili projesi devam ediyor.
Bu proje elektrikli, otonom ve bağlantılı araç teknolojilerinin temelden dönüştürdüğü otomotiv endüstrisinde ülkemize bir fırsat penceresi sunacak.
Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu, geleceğin teknolojilerini yakalayan yeni nesil araçların üretilmesine yönelik çalışmalarını sürdürüyor.
Uluslararası deneyime sahip profesyonel bir ekibin liderliğinde, 100’den fazla Ar-Ge ve tasarım personeli, Bilişim Vadisi’ne taşınarak çalışmalarına hız verdi.
Özel sektör firmalarımızın ve araştırma altyapılarımızın, bu projeye en üst düzeyde katkı vermesini önemsiyoruz.
Geçen yılki bütçe görüşmelerinde ifade ettiğimiz gibi; Girişim Grubu, Aralık ayında ön gösterim araçlarını kamuoyuna tanıtacak.
 
Sanayimizin dijital dönüşümünü hızlandıracak adımlar atıyoruz.
Yalın üretimi ve dijital dönüşümü, uygulamalı olarak öğrettiğimiz Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezleri; bilinen adıyla model fabrikalar kuruyoruz.
Ankara ve Bursa’da model fabrikalarımız açıldı.
Önümüzdeki sene İzmir, Gaziantep, Mersin, Konya ve Kayseri’de yeni merkezler açılacak.
Ayrıca, KOBİ’lerimizin teknolojik gelişimini ve yenilikçilik kapasitelerini desteklemek üzere, yerel paydaşlarla beraber İnovasyon Merkezleri kuruyoruz.
İzmir, Mersin ve Adana İnovasyon Merkezleri 2020 yılında hizmete alınacak.
Sayın Başkan,
Değerli Milletvekilleri,
Sanayide verimlilik odaklı bir yaklaşımı hâkim kılmak için çalışıyoruz.
İşletmelere kaynak verimliliği alanında yol gösterecek sektörel rehberler hazırladık.
Enerji ve kaynak verimliliğini artırmak için Ulusal Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi Veri Tabanı’nı geliştiriyoruz.
Enerji maliyetlerini düşürmek için, verimsiz motorların yüksek verimli elektrik motorlarıyla değişimini teşvik ediyoruz.
Sanayileşme İcra Kurulu sanayimize yön verecek.
Kamu tarafından yürütülen faaliyetleri ve kamu alımlarını yerlileşme adına önemli bir kaldıraç olarak görüyoruz.
Sanayileşme İcra Kurulu oluşturulması, 11.Kalkınma Planı çerçevesinde Yüce meclisimiz tarafından kabul edildi.
Kurul, yerli üretimi teşvik etmek amacıyla, kamu faaliyetlerinde eşgüdümü sağlayacak ve uygulamaları izleyecek.
Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlık edeceği Kurulun sekretarya vazifesini Bakanlığımız üstlenecek.  
Böylelikle, Sanayi İşbirliği Projeleri kapsamında kamu sektörüne sunduğumuz teknoloji danışmanlığı görevini çok daha geniş bir yelpazede sürdürmeyi hedefliyoruz.
 
Planlı Sanayi Bölgelerinde destek vereceğimiz projeleri titizlikle seçiyoruz
Organize Sanayi Bölgeleri, sanayi siteleri ve endüstri bölgelerinde, kamu kaynaklarının daha etkin ve verimli kullanılmasını sağlıyoruz.
17 yılda 120 Organize Sanayi Bölgesini tamamlayarak sanayicilerimizin hizmetine sunduk.
Türkiye genelindeki OSB’lerde 2 milyon vatandaşımız istihdam ediliyor.
17 yılda 127 Sanayi Sitesinin (SS) üstyapı ve altyapı inşaatlarını tamamladık.
Bu yıl sonu itibariyle, 15 bin kişiye iş imkânı sağlayacak 7 organize sanayi bölgesi ve 4 sanayi sitesini tamamlıyoruz.
2020 yılında ise; 7 yeni organize sanayi bölgesi ve 5 sanayi sitesini daha bitirerek 25 bin kişiye istihdam imkânı oluşturacağız.
 
Sanayinin teknolojik dönüşümü kadar çevreci dönüşümünü de önemsiyoruz.
Bu konudaki çalışmaları Yeşil OSB vizyonumuzla sürdürüyoruz.
OSB’leri, çıktıların girdiye dönüştüğü, ihtiyaçlarını ve enerjisini kendi karşılayan, çevreye daha duyarlı ve kaynak verimliliği yüksek, eko-endüstriyel parklara dönüştürmek istiyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Milli Ağaçlandırma Günü ilan ettiği 11 Kasım’da, Organize Sanayi Bölgeleri ve Sanayi Sitelerinde yüzbinlerce fidanı toprakla buluşturduk.
Yerel yönetimlerin gerekli hassasiyeti göstermemesi sebebiyle, 1970’li yıllardan beri Ergene Havzasında çevreyi kirleten sanayi tesislerini 12 Islah OSB çatısı altında topladık.
Ergene Koruma Eylem Planı kapsamında başlattığımız projelere bugüne kadar 900 Milyon lira harcama yaptık.
Tekirdağ Ergene Havzası Müşterek Atıksu Arıtma Tesisleri’nden üçünü tamamladık, kalan ikisini 2020 yılında bitireceğiz.
Havzaya yaptığımız bu devasa yatırımlarla nehrin su kalitesini önemli ölçüde iyileştireceğiz.
Kıymetli Komisyon Üyeleri,
Yatırım ihtiyacı yüksek, büyük ölçekli projeler için Endüstri Bölgeleri kuruyoruz.
Bugüne kadar ilan edilen endüstri bölgesi sayısı 19’a ulaştı.
Firmaların bu bölgelerde, 5 yıl içinde, yaklaşık 30 Milyar Dolar’lık yatırım yapma taahhüdü bulunuyor.
Ayrıca başvurusu yapılan 18 yeni endüstri bölgesinin değerlendirme sürecini önümüzdeki yıl tamamlayacağız.
Planlı sanayi alanlarını çoğaltarak, sanayimizin üretim gücünü artıracağız.
Sanayi bölgelerindeki parsellerin etkin kullanımı için, yönetişim mekanizmalarını güçlendireceğiz.
OSB’leri, özellikle kadın emekçiler, girişimciler ve öğrenciler için bir cazibe merkezi haline getireceğiz.
Sektör odaklı, stratejik ve verimli kümelerin kurulmasını destekleyeceğiz.
Sanayicilerimizin OSB’lerde, düşük maliyetli ve uzun vadeli arsa veya bina temin edebilmeleri için yeni modeller üzerinde de çalışıyoruz.
Alternatifleri yakın zamanda paydaşlarımızın görüşüne açacağız.
 
AR-GE desteklerimizi niteliksel ve niceliksel olarak geliştirmeye devam ediyoruz.
Reel sektör firmalarını inovasyona yönlendirmek için, kendi bünyelerinde Ar-Ge ve tasarım merkezleri kurmalarını destekliyoruz.
Bu kapsamda kurulan bin 562 Ar-Ge ve Tasarım merkezinde 60 bin Ar-Ge personeli çalışıyor.
Bu merkezlerde istihdam edilen temel bilimler mezunları için firmalara verdiğimiz desteğin kapsamını genişleteceğiz.
Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri için yeni performans kriterleri belirledik.
Firmalarımızı bu kriterlere göre değerlendiriyoruz.
Sayısı 85’e ulaşan Teknoloji Geliştirme Bölgelerimiz de ekosistemin bir diğer önemli aktörü.
Teknoparklara; altyapı, idare binası, kuluçka merkezi gibi ihtiyaçları için 1 Milyar lira tutarında kaynak aktardık.
Buralarda faaliyet gösteren 5 bin 500 firmanın satış geliri 83 Milyar liraya, ihracat geliri ise 4,3 Milyar dolara ulaştı.
Desteklerimiz sayesinde, toplam Ar-Ge harcamaları içinde özel sektörün payı 15 yılda yüzde 29’dan yüzde 57’ye yükseldi.  
Ar-Ge personeli sayısına baktığımızda da, bu payın yüzde 15’ten yüzde 56’ya çıktığını görüyoruz.
Milli insansız hava araçlarından ödeme sistemi yazılımlarına, kanser tedavisi çalışmalarından nanoteknolojik malzemelere kadar, ülkemizin kritik Ar-Ge projelerinin neredeyse tamamı desteklerimizle hayata geçiyor.
Ar-Ge sonucu ortaya çıkmış mal ve hizmetlerin ticarileşmesini desteklemek için, kamu alımlarında referans olarak kabul edilen Teknolojik Ürün Deneyim (TÜR) Belgesi düzenliyoruz.
Ekim sonu itibariyle, 185’i 2019 yılı içerisinde olmak üzere, toplam 743 TÜR Belgesi verdik.
Ar-Ge merkezleri ve teknoparklar arasındaki eşgüdümü artıracak Teknoağ Platformunu kuruyoruz.
Bu sayede, benzer projeler üzerinde çalışan firmaları bir araya getirerek, zaman ve kaynak tasarrufu sağlayacak, yeni girişimcilerin piyasadaki boşlukları görmelerini mümkün hale getireceğiz.
 
Yatırımcılara sunduğumuz hizmetlerin hızını ve kalitesini daha da artırıyoruz.
Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu, Cumhurbaşkanı Kararı ile 14 Mart 2019 tarihinde yeniden yapılandırıldı.
Başkanlığını Cumhurbaşkanı Yardımcımızın, sekretaryasını Bakanlığımızın üstlendiği bu kurulda; iş dünyamızın gündeme getirdiği sorunlara, mevzuat düzenlemeleri ve idari iyileştirmelerle çözüm üretiyoruz.
Son dönemde uyguladığımız reformlar, uluslararası platformlarda da karşılığını buluyor.
Dünya Bankası’nın İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde 2 senedir üst basamaklara tırmanıyoruz.
Geçen sene 17 sıralık bir sıçramayla 190 ülke arasında 43’üncülüğe yükselmiştik.
Bu sene ise 10 basamak daha yukarı çıkarak 33’üncü sıraya yerleştik.
Uluslararası doğrudan yatırımlar için ülkemizin avantajlı olduğu sektörleri belirleyecek, kümelenme çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması anlaşmalarının müzakerelerini yürütüyoruz.
Bu anlaşmalarla, yurt dışında yatırım yapan firmalarımız ile ülkemizde yatırım yapan yabancı şirketlere uluslararası standartlarda hukuki koruma sağlanıyoruz.
Yatırım teşviklerimizle bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltıyor, atıl kapasiteleri üretime kazandırıyoruz.
2019’un üçüncü çeyreği itibarıyle sabit yatırım tutarı 88 milyar lira olan, 3 bin 666 yatırım teşvik belgesi düzenledik.
Bu yatırımlar gerçekleştiğinde 145 bin kişiye istihdam imkanı doğacak.
Aynı dönemde, sabit yatırım tutarı 95 milyar lira olan, 3 bin 313 yatırım teşvik belgesinin tamamlama vizesini yaptık.
Bu projelerle 142 bin kişiye istihdam imkanı sağlandı.
Yatırım teşvik mevzuatında belirtilen şartları taşıyan tüm projeleri istisnasız destekliyoruz.
Süreçlerimizin tamamı şeffaf ve öngörülebilir.
Aldığımız tüm kararları düzenli olarak Resmî Gazete’de yayımlıyoruz.
Ağırlıklı kısmı son 2 yılda olmak üzere, 25 büyük ölçekli yatırım için Proje Bazlı Destek kararı yayımladık.
Yatırım tutarı 55 milyar lira olan bu projelerin, 24 bin ek istihdam sağlamasını ve cari açığın azaltılmasına önemli katkılar sunmasını bekliyoruz.
Konfeksiyon ve deri sektörünün talepleri doğrultusunda, ikinci el makinelerle yapılan yatırımları da teşvik kapsamına aldık.
Bu kapsamda yapılan yatırımlarda ilin gelişmişlik durumuna göre, SGK primi ve gelir vergisi stopajı desteği sağlıyoruz.
Böylece, gelişmiş bölgelerde faaliyet gösteren üreticilerin teknik tekstil gibi daha yüksek teknolojili alanlara yönelebilmelerinin önünü açtık.
Yatırımcılarımız, yatırım teşviklerine ilişkin tüm işlemlerini artık elektronik ortamda gerçekleştirebiliyor.
Bu sayede zaman ve kaynak tasarrufu sağlıyoruz.
Sade, verimli ve daha etkin bir yatırım teşvik sistemi için çalışıyoruz.
Yatırımcılarımızın yoğun şekilde talep ettiği İlçe Bazlı Bölgesel Teşvik Modeli’ne geçişte son aşamaya geldik.
Öz kaynaklarla yapılan yatırımlar için de daha cazip destekleri uygulamaya koyacağız.
Önümüzdeki dönemde de yüksek teknoloji içeren yatırımları stratejik ya da proje bazlı yatırımlar kapsamında desteklemeye devam edeceğiz.
Teşviklerden yararlanan firmaların, Ar-Ge harcamalarını artırmalarını ve yerli teknolojiyi tercih etmelerini özendireceğiz.
 
Bölgesel kalkınma politikalarımızla yerel potansiyeli harekete geçiriyoruz.
Kalkınma Ajanslarımız; özel sektör, kamu kurumları, üniversiteler, mahalli idareler ve sivil toplum kuruluşlarının projelerine mali ve teknik destek sunmaya devam ediyor.
13 milyar lira tutarındaki 20 bin 400 bölgesel kalkınma projesine, bugüne kadar 7,4 Milyar Lira katkı verdik.
Sonuç odaklı programlar uygulayan Ajanslarımız, ulusal önemdeki konularda yerel farkındalık oluşturmak için her yıl yeni bir tema belirliyor.
Bu senenin teması: Mesleki ve Teknik Eğitim…
Milli Eğitim Bakanlığı ile iş birliği içerisinde, Usta-Çırak, Sanayici-Mezun Buluşmaları, Liderler Programı, Meslek Lisesi Eşleştirmeleri ve Hami Okul Uygulamaları gibi faaliyetler gerçekleştirdik.
Meslek okullarının altyapılarını iyileştirmek için 90 Milyon Liralık kaynak tahsis ettik.
İş gücünün yeni teknolojilere uyumunu sağlamak üzere; teknoparklara, sanayi bölgelerine, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerine, İŞKUR’la birlikte eğitim desteği sunmak için çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz.
Mesleki eğitim müfredatını sanayicilerimizle birlikte belirlemek için de MEB ile iş birliği yapıyoruz.
Kalkınma Ajanslarımızın 2020 yılı teması Kaynak Verimliliği olacak.
Bölgesel Girişim Sermayesi Fonu’nu hayata geçiriyoruz.
Katma değerli üretimle büyüme potansiyeli taşıyan işletmeleri ve yeni bölgesel girişimleri bu fonla destekleyeceğiz.
İşletmelerin istihdam ve yenilik kapasiteleriyle beraber rekabet güçlerini artıracağız.
Kalkınma Ajanslarımız bu uygulamayla, bölgelerindeki öncelikli sektörlere yönelik çağrılara çıkacak ve fonları reel sektörün hizmetine sunacak.
Cazibe Merkezlerini Destekleme Programımız devam ediyor.
Bugüne kadar 11 ilde 71 projeye, 533 milyon lira destek verdik.  
Bu sene ayrıca; Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı’nı devreye aldık.
Programla, dezavantajlı grupların üretkenlik becerilerini geliştirmeyi hedefliyoruz.
Aralık ayında sonuçları ilan edeceğiz.
Bölge Kalkınma İdarelerimizin, yıl sonu itibarıyla tamamlanacak olan görev süreleri, Cumhurbaşkanı Kararı ile uzatıldı.
Bölge Kalkınma İdarelerimiz, çalışmalarını eylem planları çerçevesinde sürdürüyor.
Bu eylem planlarının ekseriyetini; Devlet Su İşleri, Karayolları Genel Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı gibi kurumların yatırım projeleri oluşturuyor.
İdarelerimizin mezkûr eylem planları çerçevesindeki temel görevi, yatırımcı kurumların projelerini izlemektir.
İdarelerimiz ayrıca; tarım, kırsal kalkınma, sanayi, turizm gibi çok çeşitli sektörlerde kamu kurum ve kuruluşlarına kendi bütçelerinden proje bazlı destek sağlıyor.
Bu minvalde, son beş yılda, 3 bin 308 projeye 3 Milyar Lira kaynak aktardık.
Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayide Entegre Kaynak Verimliliği, Hassas Tarım Uygulamalarının Yaygınlaştırılması, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımının Artırılması, Turizm ve Markalaşma Projeleri, GAP İdaremizin desteklediği yenilikçi projeler arasında yer alıyor.
DAP Bölgesinde ise; Hayvancılık ve Bitkisel Üretim Altyapısının Geliştirilmesi, Sanayi Altyapısının Güçlendirilmesi ve Semt Kütüphaneleri gibi muhtelif projeler destekleniyor.
DOKAP İdaremiz; Turizm Altyapısının İyileştirilmesi, Hayvancılık ve Bitkisel Üretim Altyapısının Geliştirilmesi ve Küçük Ölçekli Tarımsal Sulama Projelerine destek sağlıyor.
KOP İdaremize gelince; kuraklığın önlenmesi, sulamada etkinliğin ve üretimde verimliliğin artırılması gibi projelerle Küçük Ölçekli Sulama İşleri Programlarını sürdürüyor.
İdarelerimiz, Bakanlığımızın koordinasyonunda yeni nesil eylem planları hazırlıklarına başladı.
Bu kapsamda, İdareler ile Kalkınma Ajansları arasında daha yakın iş birliği kuracağız.
Böylece uygulamalar, daha şeffaf, izlenebilir, katılımcı ve esnek bir yapıya kavuşacak.
 
İkili ve çok taraflı uluslararası işbirlikleri kapsamında bu sene de önemli adımlar attık.
Bakanlığımız sorumluluğundaki mevzuatın büyük bölümünü AB ile Gümrük Birliği çerçevesinde uyumlaştırdık.
Karma Ekonomik Komisyon, G-20 ve OECD toplantılarına aktif katılım sağladık.
Rekabetçi Sektörler Programındaki 5 projemiz uygulama aşamasına geçti.
2019 sonuna kadar 10 proje daha uygulamaya girecek.
Nisan ayında, “Yaratıcı Endüstriler” ve “Araştırma-Geliştirme” alanlarında 50 Milyon Avro’luk yeni proje teklifi çağrısına çıktık.
Desteklenecek projeleri önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşmayı, 2020 yılının ilk çeyreğinde de, finansman protokollerini imzalamayı planlıyoruz.
Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında 2015’ten bu yana fon kaybı yaşamadık.
Önümüzdeki dönemde, AB fonlarıyla iki yeni projeyi daha hayata geçireceğiz.
Birincisi; teknoloji tabanlı girişimleri desteklemeye yönelik 80 milyon Avro’luk hacimle faaliyetlerine başlayacak Türkiye Gelecek Fonu.
Bu risk sermayesi fonuyla, 2023 yılına kadar, ülkemizdeki erken aşama girişimlere asgari 500 milyon Avro sermaye sağlamış olacağız.
İkincisi; İmalat Sanayinin Dijital Dönüşümü Projesi kapsamında kurulacak olan, 18 milyon Avro bütçeli Dijital Dönüşüm Merkezleri.
 
Ticaretin korunması ve haksız rekabetin önlenmesi için Yasal Metroloji faaliyetlerini yürütüyoruz.
Yılın ilk 10 ayında, 1 milyon 354 bin 934 ölçü aletinin muayenesini gerçekleştirdik.
Bu muayenelerde teknik düzenlemelere aykırı bulunan 3 bin 900 ölçü aleti için ceza kestik.
Yüce Meclisimizin yaptığı değişiklikle; ölçü aleti kullanıcılarına ilişkin idari para cezaları daha adil ve orantılı bir sisteme oturdu.
Periyodik muayenesi geçmiş ölçü aletleri için, bir defaya mahsus tanınan muafiyetle; atıl durumda bulunan 130 milyon lira değerindeki 160 bin cihazı yeniden ekonomiye kazandırdık.
Bu değişiklikten yararlanan on binlerce esnafımız adına, siz değerli milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum.
 
Piyasada teknik mevzuata uygun, kaliteli ve güvenli ürünlerin hâkim olmasını istiyoruz.
Üreticilerimizin mevzuata uyumunu sağlamak ve uygunsuz ürünleri kaynağında engellemek amacıyla, rehberlik çalışmaları yürütüyoruz.
Asansör, motosiklet ve elektrikli bisikletler başta olmak üzere, sorumluluk alanımızda yer alan tüm ürün grupları için denetim personelimizin yetkinliğini artırdık.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde Asansör Aksamları Test Merkezi’nin kurulmasına öncülük ettik.
Bu merkez, üreticimizin rekabet gücünü ciddi anlamda artıracak.
Sürekli iyileştirdiğimiz piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetleri neticesinde;
- Yılın ilk on ayında 59 bin 873 ürünü denetledik.
- 17 bin 189 ürün için teknik mevzuata uygunsuzluktan ceza kestik.
- 573 ürünü güvensizlik şüphesiyle teste gönderdik.
141 ürün hakkında toplatma kararı aldık.
-
 
KOSGEB, KOBİ’lerimizin en büyük destekçisi olmaya devam ediyor…
Kosgeb’te yerli üretimi desteklemeye, KOBİ’leri ihracata yönlendirmeye, yüksek teknolojiyi tabana yaymaya ve girişimciliği teşvik etmeye öncelik veriyoruz.
KOBİ’leri bölgesel, sektörel veya işletmeye özgü modellerle destekliyor; dijitalleşmelerine katkı sağlıyoruz.
Dijitalleşme alanındaki ilk destek programımız olan KOBİGEL ile, KOBİ’lerimize 71.5 Milyon Liralık kaynak sağladık.
Yine bu sene ilk defa uygulamaya aldığımız Yurt Dışı Pazar Destek Programıyla ihracat yapmak isteyen KOBİ’lerimizi cesaretlendiriyor, hâlihazırda ihracat yapanların da kapasitelerini geliştiriyoruz.
Uygulamaya yeni başladığımız KOBİ Finansman Destek Programıyla da; işletme ve makine teçhizat kredilerinde finansmana erişimi kolaylaştırıyoruz.
Bu programda geçtiğimiz hafta 175 baz puan faiz indirdik.
Kredi Garanti Fonu tarafından uygulanan yüzde 1,5’luk teminat bedelini de yüzde 1’e çekiyoruz.
Son 10 yılda, 396 bin işletmeye 3,2 Milyar Lira kredi faiz destek ödemesi yaparak; 22,3 Milyar liralık kredi hacmi oluşturduk.
Düzce, Iğdır, Beşikdüzü, Vakfıkebir ve İstanbul Eminönü Alt Geçidi’nde, sel baskınlarından zarar gören, Kilis’te ise terör saldırılarından etkilenen 283 işletmeye 34,3 Milyon Liralık acil destek kredisi verdik.  
Destek programlarımızla sadece bu sene, 64 bin işletmeye 2.3 milyar liralık ödeme yaptık.
Bu ödemeler içinde imalat sanayi işletmelerinin payı yüzde 62 oldu.
Bu payı 2023’e kadar yüzde 75’e;
orta-yüksek ve yüksek teknolojili alanlara ayrılan payı da yüzde 40’a çıkaracağız.
Verdiğimiz girişimcilik eğitimlerini internet üzerinden tüm vatandaşlarımızın istifadesine sunduk.
Bu sene 100 bin vatandaşımıza Girişimcilik Eğitimi verdik.
Destek programlarının etki analizini yaptığımız İzleme ve Değerlendirme Sistemini devreye aldık.
Önümüzdeki dönemde; destek süreçlerimizi yalınlaştırarak, hibe yerine; faizsiz, uzun vadeli ve geri ödemeli destek modellerine kademeli olarak geçmeyi planlıyoruz.
 
Türk Standartları Enstitüsü ile Türkiye’yi, standartları belirleyen ülkelerden biri yapacağız.
Önümüzdeki dönemde, sanayicimizin yer aldığı komiteler kurarak, teknoloji standartları ağırlıklı olmak üzere uluslararası standardizasyon süreçlerine daha aktif katılım sağlayacağız.
Standardizasyon ve uygunluk değerlendirme alt yapımızı güçlendirmek için Gebze, Tuzla ve İzmir’deki kampüslerimize ilave olarak Ankara’da da bir kalite kampüsü kuracağız.
TSE’yi küresel oyuncu haline getirmek için rekabet gücünü artıracak kurumsal dönüşümünü gerçekleştireceğiz.
TSE, yılda 70 binden fazla deney ve kalibrasyon raporu verirken, 100 binin üzerinde gözetim ve muayene faaliyeti gerçekleştiriyor.
Ayrıca, Türk ürünlerinin uluslararası pazarlarda yer alması için, sanayinin ihtiyaç duyduğu belgelendirme hizmetlerini de yerine getiriyor.
Akkuyu Nükleer enerji santrali projesindeki imalat ve inşaat denetimi faaliyetlerine teknik destek hizmeti veriyor.
BOTAŞ ve ETİ Maden gibi kuruluşlarımıza gerek proje yönetimi gerekse muayene gözetim alanlarında önemli hizmetler sunuyor.
Bunun yanında; hidroelektrik, Güneş ve Jeotermal Enerji Santrallerine uygunluk değerlendirme hizmetleri vererek, yerli üretimi destekliyor.
Laboratuvarlarımız; ithalat denetimi, Piyasa Gözetim ve Denetimi faaliyetleri kapsamında tüm kamu kurumlarına deney ve muayene hizmetleri sunuyor.
Avrasya ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere, yurtdışında uygunluk değerlendirme faaliyetlerimizi yaygınlaştırmak için de çalışıyoruz.
TSE İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü ile Bölgeler Arası Standardizasyon Birliği’nde etkin olarak yer almaktadır.
Türk Patent ve Marka Kurumu ile fikri mülkiyeti yüksek katma değere dönüştürüyoruz
2002-2018 yılları arasında yerli patent başvuru sayısı 18, yerli patent tescil sayısı da 38 kat arttı.
Bu artışlar, Bakanlıkça verdiğimiz Ar-Ge ve inovasyon desteklerinin somut çıktılarını gösteriyor.
Marka başvurularında 2011 yılından bu yana istisnasız her yıl Avrupa’da birinci sıradayız.
Toplam yerli sınai mülkiyet verilerinde dünyada 11’inciyiz.
Tescilli coğrafi işaret sayımız da 463’e ulaştı.
Avrupa Birliğinde tescilli coğrafi işaret sayımızı arttırmak için harekete geçtik, 35 yeni tescilimiz sırada bekliyor.
Bu tesciller sayesinde, ürünlerimizi daha fazla ihraç edebilecek, kötüye kullanım ve taklitleri engelleyeceğiz.
2016’da Birleşmiş Milletlere bağlı Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı nezdinde “Uluslararası Araştırma ve İnceleme Otoritesi” olan Türk Patent ve Marka Kurumunu
dünyada ilk 10 otorite arasına sokmayı hedefliyoruz.
Firmaların sınai mülkiyet portföylerinin ticarileşmesini hızlandıracak Sınai Mülkiyet Değerleme Şirketi (TÜRKSMD) faaliyete başladı.
Açık inovasyon ve açık kaynak yazılımlarını etkin yönetmek için fikri mülkiyet mevzuatında düzenlemeler yapacağız.
Kamu destekli stratejik girişimlerin fikri mülkiyet haklarının ülkemizde kalmasını sağlayacağız.
TÜBİTAK ile birlikte, kamuya ait patent ve faydalı modellerin envanterini çıkarıp özel sektörün kullanımına açacağız.
Üniversitelerin fikri mülkiyet yönetim kapasitelerini artıracak düzenlemeleri yapacağız.
Milli ve özgün teknolojileri TÜBİTAK’la destekliyoruz
TÜBİTAK; Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri kapsamında özel sektör, üniversite ve araştırmacıların yanında olmayı sürdürüyor.
Yılın ilk 10 ayında firmaların 3 bin 72 Ar-Ge projesine 511 milyon lira hibe desteği verdik.
Bu programlarda sanayicilerimizin lehine iki önemli iyileştirme yaptık:
Böylece, teminat mektubu verme zorunluluğunu kaldırarak, bir defaya mahsus 150 bin lira ön ödeme yapılabilmesinin;.
Ayrıca, projede kullanılan alet, teçhizat ve yazılımlar için yerli malı belgesi getirenlere yüzde 15 ek destek verilebilmesinin; önünü açtık.
Bu sene 146 girişimcimiz, Bireysel Genç Girişimci programı kapsamında 24 milyon liralık destekten faydalandı.
Bin 110 Akademik Ar-Ge projesine yılın ilk 10 ayında 633 milyon lira kaynak sağladık.
5 Bin180 bilim insanımıza 192 milyon lira destek verdik, yıl sonuna kadar bu tutar 280 milyon liraya ulaşacak.
Yüksek teknolojili ürünlerin özel sektör ve üniversite iş birliğiyle geliştirilmesi için iki yeni programı hayata geçirdik.
Mükemmeliyet Merkezleri Programıyla üniversiteler ve araştırma altyapılarının, özel sektör Ar-Ge merkezleriyle teknoloji geliştirmeye dönük iş birliklerini teşvik ediyoruz.
Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması Programıyla da özel sektörün öncülüğünde; son kullanıcılar, teknoparklar ve üniversitelerin katıldığı, yüksek teknolojili ürünleri ticarileştirecek konsorsiyumlara odaklanıyoruz.
Bu programlar kapsamında destekleyeceğimiz 20 araştırma platformuna, 4 yıl içinde 1 milyar liraya kadar bütçe aktaracağız.
Nitelikli insan kaynağına yatırım yapmaya devam ediyoruz.
Sanayi Doktora Programıyla, doktora öğrencilerinin sanayide yetişmesini ve istihdamını teşvik ediyoruz.
Bu yıl, 33 üniversite ve 82 firmanın işbirliğiyle, 517 doktora öğrencisi yetiştirmeye başladık.
Doktora öğrencilerine aylık 4 bin 500 lira burs veriyoruz.
Yeni çağrımızı da başvurulara açtık.
Uluslararası Lider Araştırmacılar programıyla ileri düzeyde bilimsel ve teknolojik çalışmalar yürüten deneyimli araştırmacıları ülkemize kazandırmayı başardık.
Yaptığımız çağrıya dünyanın önde gelen üniversiteleri, araştırma merkezleri ve öncü şirketlerinden başvurular aldık.
98’i Türk, 29’u yabancı olmak üzere 127 üst düzey araştırmacı bu programdan faydalanmaya hak kazandı.
Bilim ve teknoloji önderliğinde şekillenecek yeni büyüme hikâyemizde, bu araştırmacılarımız önemli roller üstlenecek.  
Bu sene ayrıca, ülkemizde bulunan lider araştırmacılarımıza yönelik Öncü Araştırmacılar Destek Programını da başlattık.
Sayın Başkan,
Kıymetli Milletvekilleri,
Bilim kültürünün toplumda yaygınlaştırılması amacıyla bilim merkezlerinin sayısını artırıyoruz.
Şimdiye kadar 6 bilim merkezi kurduk.
Antalya Kepez Bilim Merkezini önümüzdeki sene ziyarete açacağız.
Gaziantep ve Şanlıurfa’da bilim merkezi kurma çalışmalarına da başladık.
Çocukların ve gençlerin hayal etme, araştırma, geliştirme ve üretme heyecanlarını üst seviyede tutmayı önemsiyoruz.
2019 yılında, 81 ilimizdeki 6 bin 104 okulda, yaklaşık 400 bin öğrencimiz, TÜBİTAK Bilim Fuarları ile bilimsel proje hazırlayıp sunma imkanı elde etti.
Düzenlediğimiz TEKNOFEST, bu sene 1 milyon 720 bin ziyaretçiyle dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali oldu.
81 il ve dünyanın 122 farklı ülkesinden 17 bin 373 takım, 19 farklı teknoloji yarışmasında TEKNOFEST heyecanını yaşadı..
Özel yetenekli çocuklarımızı geleceğe hazırlıyoruz.
Geleceğin bilim insanlarını ve teknoloji girişimcilerini yetiştirmek için, Geleceğin Teknoloji Yıldızları programını başlattık.
Bu programla çocuklarımız, uygulamalı eğitimler alacak, hayallerini gerçeğe dönüştürebilecekler.
Bakanlığımız, Gençlik ve Spor Bakanlığı, TÜBİTAK ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı işbirliğiyle önümüzdeki 2 senede 81 ilde 100 Deneyap Teknoloji Atölyesi kurmayı hedefliyoruz.
2019’da 12 ilimizde eğitimleri başlattık.
Ortaokul ve lise seviyesindeki öğrencilerimize; 3 yıl boyunca robotikten yapay zekaya, siber güvenlikten nanoteknolojiye kadar kapsamlı ve tamamen ücretsiz teknoloji eğitimleri sunuyoruz.
5 yılda yaklaşık 50 Bin öğrencimiz bu eğitimlerden yararlanacak.
Avrupa Birliği Araştırma ve İnovasyon Çerçeve Programlarına TÜBİTAK koordinasyonunda 2002’den beri katılım sağlıyoruz.
Ufuk2020 kapsamındaki 568 başarılı projeyle, 275 Milyon Avroluk fonu ülkemize kazandırdık.
Bu noktada güzel bir gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yürüttüğümüz müzakereler neticesinde Ufuk2020 programının son yılı için ödeyeceğimiz yaklaşık 80 milyon Avroluk katkı payı, sadece ülkemizdeki araştırmacılar için harcanacak.
 
Teknoloji tabanlı girişimlere sermaye desteği veriyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile birlikte hayata geçirdiğimiz Tech-InvesTR programıyla, beş yeni girişim sermayesi fonu, teknoloji girişimleri için 1,1 milyar liralık kaynak oluşturacak.
TÜBİTAK Enstitülerimizin geliştirdiği Ar-Ge tabanlı ürünler, sanayimiz tarafından ticarileştiriliyor.
Yılın ilk yarısında enstitülerimizin geliştirdiği iki farklı teknolojiyi dört yerli firmaya transfer ettik.
Milli Gemi projemizde kullanılması planlanan Gerçek Zamanlı Kızıl Ötesi İz Yönetim Sistemi (GEZKİY) Teknolojisi ile bilgi güvenliği amaçlı Mini TEMPEST PC-II Cihaz Teknolojisini sanayimize kazandırdık.
 
Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitümüz (SAGE) milli savunma sanayimizin hizmetinde.
SAGE'nin geliştirdiği dokuz ürün, Hava Kuvvetlerimizin envanterine girdi.
Bu ürünler için Savunma Sanayi şirketlerimiz son beş yılda 7 milyar liraya yakın yurtiçi ve yurtdışı sipariş aldı.
Hassas Güdüm Kiti, Kanatlı Güdüm Kiti, Nüfuz Edici Bomba, ilk milli seyir füzemiz SOM ve türevleri bunlardan sadece birkaçı.
Türk Silahlı Kuvvetlerimizin hâkimiyetini artıracak, F-16’lardan atılabilen Görüş İçi ve Görüş Ötesi Hava-Hava Füzeleri’ne ilişkin çalışmalarımız büyük bir hızla sürüyor.
GÖKTUĞ projesi kapsamında geliştirmekte olduğumuz iki yeni Hava-Hava Füzesiyle, büyük maliyetlerle yurt dışından sınırlı sayıda alabildiğimiz füzeleri, artık kendimiz üreteceğiz..
Bilişim ve Bilgi Güvenliğinde BİLGEM kritik görevler üstleniyor.
İHA mühimmatları başta olmak üzere, füze sistemlerinin ileri yarı iletken detektörlerini, Yarı İletken Araştırma Laboratuvarımızda üretiyoruz.
Ülkemizin kritik kurumları ve NATO’nun kullanımı için, bilgi güvenliği sistemleri ve kripto cihazları geliştiriyoruz.
Cihazlarımızda bulunan tüm kriptografik algoritmaları, protokol, donanım ve yazılım tasarımlarını yüzde yüz milli olarak gerçekleştiriyoruz.
Katlanabilir metal mayın detektörü OZAN’ı geliştirip, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim ettik.
Milli İşlemci “ÇAKIL”ın ilk prototipini 2020 yılında üreteceğiz.
Sinyal istihbaratında işaret tanıma için yapay zekâ kullanan Çok Boyutlu Telsiz Haberleşme İşaret Analiz Platformu KAŞİF’i önümüzdeki sene tamamlayacağız.
Güvenli bulut depolama çözümümüz Safir Depo, üniversiteler ve kamu kurumlarımız tarafından kullanılmaya başlandı.
Yapay zeka enstitüsü kuruyoruz.
Hızla gelişen yapay zeka tabanlı teknolojilerin dünya ekonomisine yıllık etkisinin, 2030 yılında 15 trilyon doların üzerinde olacağı öngörülüyor.
Ülkemizin bu alandan hak ettiği payı almasını sağlayacağız.
Sahip olduğumuz büyük verinin işlenmesini, anlamlandırılmasını, bilgiye ve ekonomik değere dönüştürülmesini hedefliyoruz.
Yapay Zekâ Enstitümüz, sanayimiz, girişimcilerimiz ve araştırmacılarımızla birlikte bu amaca yönelik projelere öncülük edecek.
Enstitümüz ayrıca; verinin yönetimi, korunması ve yayımı gibi konularda standartların oluşturulmasına katkıda bulunacak.
Marmara Araştırma Merkezimiz; raylı taşıtlardan biyobenzer ilaçlara, yenilenebilir enerjiden batarya sistemlerine kadar pekçok alanda Ar-Ge projeleri gerçekleştiriyor.
Marmara Araştırma Gemisi, güncel donanımlı oşinografik cihazlar ve bin metre derinlikte görev yapabilen İnsansız Sualtı Aracı ekipmanlarıyla deniz tabanına ait bilimsel araştırmalar yapıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından kullanılan ve daha önce yurt dışından temin edilen olay yeri inceleme sarf malzemelerini kendi imkanlarımızla geliştirdik.
Özel sektöre lisans devriyle seri üretime geçilmesini sağladık.
Yenidoğan taramalarında kistik-fibroz hastalığının teşhisinde kullanılan ve tamamı ithal edilen kitleri yerli imkanlarla üreterek Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne teslim ettik.
Baş ve boyun kanserleri tedavisine yönelik BIOSIM projesiyle ülkemizin ilk antikor tabanlı biyobenzer ilaç molekülünü geliştirdik.
İlacımız, özel sektörün preklinik ve klinik çalışmalarından sonra ticarileştirilecek.
Kilogram değeri yaklaşık 1 Milyon dolar olan biyoteknolojik ilaçların ülkemizde geliştirilmesi kritik öneme sahiptir.
Bitkisel tıbbi ürün geliştirme faaliyetlerimizde ilk başarıyı yakaladık.
Dolaşım bozukluğu tedavisinde kullanılacak RUSCUS (Tavşanmemesi) ekstresinden RUSCOGEN etken maddesi ve bitkisel karışım belirleme çalışmalarını tamamladık. Özel sektöre teknoloji transferini gerçekleştirdiğimiz ilacın seri üretimine 2020 yılı sonunda geçilecek.
Uzay sistemlerimizin enerji ihtiyacını karşılayacak güneş panelleri için Ar-Ge, üretim ve test faaliyetlerinin gerçekleştirildiği altyapıyı kurduk.
İlk prototipini bu yıl ürettiğimiz güneş paneli, milli yer gözlem uydumuz İMECE ile uzayda kullanılacak.
 
Gizlenmiş patlayıcı ve kaçak eşyaların tespitine yönelik geliştirdiğimiz Terahertz Görüntüleme Sistemi; Kapıkule, Sarp ve Gürbulak Sınır Kapıları ile İstanbul Havalimanında etkin şekilde kullanılıyor.
Türkiye genelinde 30’u Marmara Bölgesinde olmak üzere, 55 sismolojik gözlem istasyonumuz aracılığıyla AFAD ve diğer kurumlarımıza veri sağlıyoruz.
Ar-Ge projelerinin yanı sıra Marmara Araştırma Merkezi, 135 laboratuvarıyla özel sektöre yılda 40 bine yakın analiz hizmeti sunuyor.
İMECE ve TURKSAT 6A için geri sayım başladı.
İlk metre altı çözünürlüklü milli görüntüleme uydumuz İMECE’nin 2021’de uzaya fırlatılmasını planlıyoruz.
Uydumuzda, dünya çapında önemli bir yenilik olarak kendi geliştirdiğimiz elektrikli itki sistemi teknolojisi kullanılacak.
İMECE ve bu yıl sonunda tamamlayacağımız milli uydu yer istasyonu projeleriyle, bir uydu sisteminin tüm unsurlarını kendi üretebilen sayılı ülkeler arasına gireceğiz.
Tasarım, test ve entegrasyonu yüzde 100 yerli, pek çok alt bileşeni ülkemizde üretilen ilk milli haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A, 2021’de tamamlanacak.
 
Ulusal Metroloji Enstitüsü (UME) bilimsel metroloji alanında dünya çapında hizmet veriyor.
UME; endüstrinin ve kamu kurumlarının taleplerine yönelik izlenebilir cihaz / ölçüm standardı ve Sertifikalı Referans Malzeme başlığı altında ürünler üretiyor.
Bu ürünler, doğru ölçümlerde ülkemizin dışa bağımlılığını azaltıyor.
UME; 40’dan fazla ülkeye kalibrasyon, test, karşılaştırma ölçümleri, referans cihaz üretimi, anahtar teslim laboratuvar kurulumu, eğitim ve danışmanlık gibi hizmetler sunuyor.
Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) bilimsel alanda rekabet gücümüzü artırıyor.
Dünyanın sayılı süper bilgisayarlarından birine, Avrupa EuroHPC Ortak Girişimi kapsamında katılım sağlıyoruz.
Bu projeyle araştırmacılarımıza çok yüksek performanslı hesaplama hizmeti sunacağız.
Tüm üniversiteler ve araştırma hastanelerindeki araştırmacılarımız EKUAL veri tabanıyla 30 bin elektronik dergi, 123 milyon bibliyografik kayıt, 3 milyon konferans bildirisi, 2 milyon tam metin teze erişebiliyor.
Milli İşletim Sistemi Dağıtımı
PARDUS'un yeni nesil 19 sürümünü bu yıl çıkardık.
Milli Savunma Bakanlığı’nda, bazı belediye ve hastanelerde, AFAD'da ve okullardaki etkileşimli tahtalarda PARDUS kullanılıyor.
PARDUS kapsamında geliştirilen siber güvenlik çözümü Ahtapot, ülkemizi NATO tatbikatlarında başarıyla temsil ediyor.
Türkiye Açık Kaynak Platformunu hayata geçiyoruz.
Yazılım ekosistemini dönüştürmek ve hızlı bir şekilde geliştirmek için kollarımızı sıvadık.
Teknoloji şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarımızla, Açık Kaynak Platformu inisiyatifini başlattık.
Yazılımcı ekosistemini geliştirmeyi, ülkemizde üretilen yazılımların niteliğini artırmayı ve açık kaynak kodlamayı yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz.
Yerli açık kaynak çözümleri geliştirerek; dışa bağımlılığı azaltacak, mali tasarrufları artıracak ve olası siber güvenlik sorunlarını bertaraf edeceğiz.
Dünyanın geçmişine olduğu kadar geleceğine de ışık tutan Kutup araştırmalarında öncü ülkelerden biri olmalıyız.
Antarktika Bilimsel Araştırma ve Bilim Üssü Projesi kapsamında nihai hedefimiz, Antarktika Antlaşmalar Sisteminde danışman ülke statüsüne geçmektir.  
Üçüncü Ulusal Antarktik Bilim Seferimizi gerçekleştirerek, Bilimsel Araştırma Kampımızı ve meteoroloji istasyonumuzu kurduk.
Bugüne kadar bilim insanlarımızın kıtaya gerçekleştirdiği seferlerde 41 bilimsel projeyi destekledik.
Antarktika kıtasında 17 ülkeyle ortak çalışmalar yürütüyoruz.
Bugün buradan memnuniyetle ilk kez ifade etmek istiyorum ki; TÜBİTAK çatısı altında Kutup Araştırmaları Enstitüsü’nü kurma kararı aldık.
Bu Enstitü, Antarktika’yla ilgili projeleri daha kurumsal bir yapıda sürdürecek ve kutup araştırmalarını koordine edecek.
 
Ülkemizin 20 yıllık hayalini gerçekleştirdik; Türkiye Uzay Ajansı’nı kurduk
Ajansın temel görevi ülkemizin uzay alanındaki faaliyetlerini düzenlemek ve koordine etmektir.
Kurumun yapılanmasını sürdürürken, bir yandan da teknik projeleri planlamaya başladık.
“Uzayda olmayan ülkelerin, gelecekte yeryüzünde sözü olmayacak” anlayışıyla hazırladığımız Milli Uzay Programını, 2020 yılında ilan edeceğiz.
Türkiye Uzay Ajansı, yeni kurulmuş olmasına rağmen, pek çok ülkeden işbirliğine yönelik teklifler alıyor.
Ukrayna ve Macaristan ile Uzay Alanında İşbirliği Mutabakat Zabıtlarını imzaladık.
Türkiye Uzay Ajansı; uzay sistemlerimizi geliştirip, ülke güvenliğine de önemli katkılar sunacak.
Ayrıca, uzaya erişim için fırlatma sistemlerini geliştirecek, yerli imkânlarla üretilecek hava ve uzay araçları projelerine teknoloji transferi sağlayacak.
 
TÜBA, bilim insanlarının öncü ve çığır açıcı araştırmalarını desteklemeye devam ediyor
Türkiye Bilimler Akademisi, başta temel bilimler olmak üzere, araştırmacı kapasitemizin artırılmasına yönelik ulusal ve uluslararası bilimsel etkinlikler düzenliyor.
Uluslararası Akademi Ödülleri, Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülleri ve Bilimsel Telif Eser Ödül Programlarını titizlikle sürdürüyor.
Bugüne kadar 13 bilim insanına Uluslararası Akademi, 480 genç bilim insanına GEBİP, 203 esere de TESEP ödülü verdik.
Bilindiği üzere 2019, Cumhurbaşkanlığımızca “Fuat Sezgin Yılı” olarak ilan edildi.
Bu kapsamda “TÜBA Fuat Sezgin Ödülleri”ni ihdas ettik ve başvuru değerlendirme sürecini tamamladık.
Tüm kategorilerde ödül kazananları Aralık ayında kamuoyu ile paylaşacağız.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yürütülen Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası Projesi kapsamında 29 eser tamamlandı.
TÜBA, 13 uluslararası çatı kuruluş üyeliği ile Türk bilim camiasını uluslararası arenada iftiharla temsil etmeye devam ediyor.
 
Bakanlığımızla birlikte bağlı ve ilgili kuruluşlarımızın Sayıştay Raporlarından da bahsetmek istiyorum.
Bu raporlardaherhangi
 
i’ daıyor
rapor
 
KESİN HESAP NOTU
Bakanlığımız ile bağlı ve ilgili kuruluşlarımıza 2018 Yılında Bütçe Kanunu ile 12 milyar 203 milyon 530 bin lira ödenek verildi.
Yıl içerisinde yapılan eklemelerle 16 milyar 873 milyon 397 bin 367 liraya ulaşan ödeneğin, 15 milyar 437 milyon 237 bin 969 liralık kısmı bütçe giderine dönüştü.
238 milyon 12 bin 72 liralık kısmı ise 2019 yılına devretmiştir.
 
 
 
 
 
 
 
 
SONUÇ
 
 
2020 yılı toplam bütçemiz 14 milyar 257 milyon 291 bin liradır.
Milletimizin emaneti olan bu bütçenin her bir kuruşunu, Milli Teknoloji Güçlü Sanayi vizyonumuzla milletimizin refahını artırmak için hassasiyetle kullanacağız.
Türkiye’nin yazacağı yeni büyüme hikayesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın tüm imkanlarını; sanayicilerimiz, emekçilerimiz, kadın ve gençler başta olmak üzere girişimcilerimiz ve bilim insanlarımız için seferber etmeye devam edeceğiz.
Sözlerimi bitirirken, şahsım ve tüm çalışma arkadaşlarım adına, görüşmelere yapacağınız katkılar için şimdiden her birinize teşekkür ediyorum.
2020 yılı bütçemizin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyor,
hepinizi saygıyla selamlıyorum.  
 
 
 
(TL)
KURUM
2020 BÜTÇESİ
2021 BÜTÇESİ
2022 BÜTÇESİ
STB
7.939.333.000
8.450.528.000
8.921.222.000
TÜRK PATENT
102.165.000
109.146.000
115.679.000
TSE
473.659.000
504.400.000
539.459.000
KOSGEB
1.804.317.000
1.936.230.000
2.043.740.000
TÜBİTAK
3.511.062.000
3.742.512.000
3.953.258.000
TÜBA
18.551.000
19.837.000
20.975.000
GAP
87.999.000
93.153.000
98.552.000
DAP
90.920.000
97.264.000
102.590.000
KOP
118.250.000
126.244.000
133.141.000
DOKAP
86.506.000
92.541.000
97.601.000
TÜRKİYE UZAY AJANSI
24.529.000
26.255.000
27.831.000
GENEL TOPLAM
14.257.291.000
15.201.110.000
16.054.048.000
 
 
23