TBMM Genel Kurulunda İYİ Parti Grubu adına söz alan Örs, fındıkta maliyetlerin arttığına dikkat çekerek “Mazot fiyatının 25 liranın üzerine çıktığı, gübre fiyatlarının zirve yaptığı, her türlü girdi maliyetlerinin 2'ye, 3'e katlandığı ama her ne hikmetse dönüm başı desteklemenin sabit kaldığı bir ortamda üreticiyi yabancı firmaların insafına terk edemeyiz.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında alan bazlı destek ödemelerinin sekiz yıldır arttırılmadığına vurgu yapan Örs, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sekiz yıldır 170 lirada sabitlenen destek miktarı enflasyon artışı da göz önüne alınarak muhakkak artırılmalıdır. Pandemi sürecinde zor günler geçiren esnaf ve işinden olan binlerce vatandaşımız için fındık artık tek geçim kaynağı hâline gelmiştir. Karadeniz Bölgesi'nin en önemli geçim kaynaklarından biri olan fındık, ne yazık ki can çekişiyor. Fındık üreticilerimiz yıllardır zorlu bir tercihle karşı karşıya bırakılıyor; çiftçi ya ısrarcı olup zarar edecek ya da fındıktan vazgeçecek.”

Fındıkta üretimin arttırılması gerektiği söyleyen Örs, Ulusal Fındık Konseyi (UFK)’nin konu ile ilgili açıklamalarını gündeme getirdi ve “Fındıkta en önemli sorunumuz üretimin artırılmasıdır. Ulusal Fındık Konseyi’nin bu konuda çağrısı var. Bu çağrıda, özetle, 2005 yılında dünyada yüzde 79 seviyesinde olan üretim miktarımızın 2021'de yüzde 69'a gerilediği, rakip ülkelerin üretimleri sürekli artarken Türkiye'de de bunun tam tersi yönde bir durumun söz konusu olduğu ifade ediliyor. Bu çağrıyı ciddiye almalıyız, bu konuda neler yapabiliriz, bunu konuşmalıyız. Maalesef, görüyoruz ki bu konuda iktidar sahiplerinin herhangi bir aksiyonu yok, herhangi bir hedefi yok, bir planı yok” dedi.

Örs konuşmasını şu sözlerle tamamladı “Fındık ihracatıyla her yıl ortalama 2 milyar dolarlık bir döviz getirisiyle ülke ekonomisine büyük katkı sağlanıyor. Evet, bu doğrudur. Peki, bu katkıdan geçim kaynağı fındık olan yüz binlerce aile ve milyonlarca vatandaş ne kadar yararlanabiliyor? Bütün bir yıl boyunca tüm ödemelerini, düğünlerini derneklerini mahsulünü sattığı aya göre planlayan üreticisi ekonomik olarak krizle boğuşuyor. Bugünlerde, üreticilerimizin gözü kulağı iktidarın açıklayacağı fındık fiyatlarındadır. Açıklanacak fındık fiyatları ya üreticiye hayat verecek ya da fındığın idam fermanı olacaktır. Üreticilerimize de bir çağrıda bulunmak istiyorum: Yıllardır sizi sahipsiz bırakan iktidara karşı elinizdeki güvenceniz seçim zamanı kullanacağınız oyunuzdur. Şimdi ekmeğinizin, alın terinizin karşılığını yabancı şirketlerin insafına bırakan bu iktidara karşı elinizdeki güvenceyi kullanma, seçim geldiğinde oylarınızla bu iktidarı gönderme zamanıdır. Bunun için de az kaldı!”