Örs;Bilindiği üzere 2021 fındık fiyatları Sayın Cumhurbaşkanı tarafından açıklanmıştı. Cumhurbaşkanının açıkladığı fındık fiyatları Giresun fındık kilogram başına 27 TL, levant kalite fındık için 26,50 TL olarak belirlenmişti. Biz, fındık fiyatının açıklandığı günlerde bu fiyatın üreticilerde hayal kırıklığı yarattığını, maliyeti karşılamayan bir fiyat olduğunu belirtmiştik. Bununla ilgili açıklamalar yapmıştık. Artan maliyetler, gübre, ilaç fiyatları, yevmiyeler, enflasyon ve temel geçim maddelerindeki pahalılık göz önüne alındığında bu fiyatın maliyeti kurtarmayacak bir fiyat olduğu açıktır. İYİ Parti olarak fiyatın en az 35 TL olması gerektiğini söyledik ama maalesef iktidar mensupları bizim bu dediklerimize kulaklarını tıkadılar.
Bugün fındık üreticisi çok zor günler geçiriyor. Fındık hasadı bitti.  Fındık alım süreci başladı ve şuanda da devam ediyor. Ancak çok sancılı bir süreç yaşıyoruz. Fındık fiyatları verilen fiyatın altında hatta 2020 yılı fiyatlarının altında seyrediyor. Bölgemizdeki üreticilerimiz bu duruma çok tepkililer ve “fındıkta fiyat geçen yılın altında düştü.” diyorlar. Şu anda fındık fiyatları bölgemizde 22 TL ile 24 TL arasında seyrediyor. Trabzon’un hem doğusu hem de batısındaki iki ilçesinden fiyatları sordurdum. Yomra ilçemizde 23 TL civarında, Akçaabat ilçemizde ise 22-23 TL seviyelerinde olduğunu gördük.

ÜRETİCİ TMO’DAN ŞİKAYETÇİDİR

Fındık üreticilerinin TMO’dan şikayetleri var. Fındık tesliminde problemler yaşandığını, özellikle randıman konusunda büyük zorluklar çıkarıldığını, alımların yavaş yürüdüğünü, alımlarda peşin ödeme yapılmadığını 21 gün sonra ödeme yapıldığını ifade ediyorlar. Bugün üreticilerin nakit ihtiyaçlarını karşılamak, borçlarını ödeyebilmek için değil 21 gün, 21 saat bile tahammülleri kalmamıştır. TMO’nun ödemeleri 21 gün sonra yapıyor olması üreticiyi tüccara yöneltiyor. Bu durum sonucunda zaten borçlu olan fındık üreticisi fındığını tüccara satmak zorunda kalıyor. Bu da fiyatların düşmesine sebebiyet veriyor. Sonuç olarak fındık fiyatları düşüyor, üreticinin mağduriyeti artıyor, iktidar sahipleri ise seyrediyor. Burada önemli olan husus TMO’nun alım yapması ve hızlı ödeme yapmasıdır. Bölgemizde bu husus ile ilgili çok sayıda şikâyet var. 

FINDIK ÜRETİCİLERİNİN TALEPLERİ VAR
Üreticilerimiz diyor ki, TMO fındık alımındaki kriterleri gözden geçirsin. Fındık bölgesinde bu yıl çok yağış olduğundan dolayı nem oranına sıkıntı var. Bu nedenle birçok yerde fındık TMO’dan geri çevriliyor. Geri çevrilince de üretici özel sektöre gidiyor, dolayısıyla da serbest piyasada fındık fiyatları düşüyor. Bundan dolayı %6 olan nem oranı %6,5-7’çıkarılmalıdır.
Yine yağışlardan dolayı fındıkta yağlanma ve çürük oluştuğundan TMO’dan fındıklar geri dönüyor. Özel sektöre yönleniliyor. Bu da yine fiyatı düşüren bir başka etken. Bunun için TMO’nun uyguladığı çürük oranı %3’ten iki yıl önce uygulanan %5 oranına çıkarılmalıdır.
TMO fındıkta %5’i geçen çatlak fındığı almıyor. Bu da yine üreticinin özel sektöre gitmesine sebep oluyor. Dolayısıyla fiyatları düşürüyor. Bunun için çatlak oranı %5’ten %7’ye çıkartılmalıdır. Bu talepler seçim bölgem Trabzon’daki fındık üreticileri tarafından bana üretilen talepler.

ALAN BAZLI GELİR DESTEĞİ YEDİ YILDIR 170 TL’DE ÇAKILI KALDI

2009 yılında uygulamaya konulan yeni fındık stratejisi kapsamında fındık üreticilerine alan bazlı gelir desteği ödemesi getirilmişti. 2014 yılında 170 TL destek verilmiştir. 2014 yılından bugüne destek miktarında bir artış olmamıştır. Üreticinin deyimiyle, “her ne hikmetse, bu destek 170 TL’de çakılı kalmıştır.” Yedi yıldır gübre fiyatları artmış, ilaç fiyatları artmış; bakım giderleri, yevmiyeler katlanmış ama destek miktarı yerinde saymıştır. 
2014 yılından sonra fındık üreticilerine yönelik en önemli destek ödemesi kaleminde maalesef bir artışa gidilememiş, 2014 yılına ait olan dekar başına 170 TL ödeme tutarı sabit kalmıştır ve bugün de bu uygulanmaktadır. İktidar zor durumdaki üreticiye destek olacaksa bu destek miktarını yedi yıllık enflasyon artışlarını da göz önüne alarak güncellemeli ve her yıl enflasyon farklına göre arttırmalıdır.
Unutmayalım ki, pandemi sürecinde ekonomik olarak zor günler geçiren esnafımız ve işinden olan binlerce vatandaşımız için fındık artık tek geçim kaynağı haline gelmiştir. Bugün büyükşehirlerde iş bulabilen, oralara göç eden ve kıt kanaat geçinebilen binlerce hemşerimiz için de dedelerinden kalan fındık bahçeleri önemli bir gelir ve geçim kaynağı durumundadır.

REKOLTE OYUNUNA SON VERİLMELİDİR

Fındıkta en önemli sorunlardan bir tanesi de rekoltenin belirlenmesidir. Her yıl fındıkta oynanan bir oyun haline gelen rekolte oyunu, 2021 yılında da sahnelenmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı İl Müdürlükleri koordinasyonunda Ziraat Odaları, İhracatçı Birlikleri, Ticaret ve Sanayi Odaları, Borsalar, Üniversiteler, FİSKOBİRLİK, Ticaret Bakanlığı, Ulusal Fındık Konseyi temsilcilerinden oluşan Fındık Rekolte Tespit Heyeti 2021 fındık rekolte tahminini 650 bin ton olarak belirlemişti. Bu veriler Bakanlığa ulaştıktan sonra rekolteyi düşük bulan bazı ihracatçılar ile fındığın en büyük alıcısı ve ihracatçısı Ferrero harekete geçti ve rekoltenin 815 bin ton olduğunu ilan etti. Uluslararası Sert Kabuklu Kuru Meyveler Konseyi de fındık üretiminin dünyada 2021 yılında 1 milyon 306 bin 900 ton olacağını açıkladı ve Türkiye rekoltesini de 790 bin ton olarak belirledi. Gördüğünüz gibi önümüzde üç ayrı rekolte rakamı var. Burada amaç fındık fiyatının açıklanması öncesi rekoltenin yüksek gösterilerek fiyatların düşük tutulmasını sağlamaktı ve açıklanan fiyata baktığımızda maalesef bu amaç gerçekleşmiş oldu.  “Rekolte yüksek bu durumda fındık satılmaz elde kalır” propagandası maalesef bu yıl da devreye sokulmuştur. Fındıkta her yıl sahnelenen rekolte oyununa bir son verilmeli, fındık rekoltesi üzerindeki fındık fiyatının baskılanması uygulamasına dur denilmelidir.

İYİ PARTİ İKTİDARINDA TÜRK FINDIĞI DÜNYADA HAKETTİĞİ YERİ KAZANACAK

Fındıkta söyleyeceğimiz pek çok husus ve çözüm bekleyen sorun var. Bunların bazılarına değindim. Sorumlu muhalefet anlayışımızla iktidar sahiplerine mevcut duruma ait tespitlerimizi ve üreticilerimizden gelen talep ve şikayetleri iletmeye çalışıyoruz ve buna devam edeceğiz.
Biz İYİ Parti olarak, fındık üreticilerimizin sorunlarını biliyoruz. Bu sorunların çözümüne yönelik neler yapacağımızı da kısaca ifade etmek isterim. 
İYİ Parti iktidarında ilk iş “Milli Fındık Politikamızı” oluşturacağız. Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından yapılan müdahale alımlarının süresini ilgili hasat döneminden başlayarak bir sonraki yılın 1 Temmuz tarihine kadar devam ettireceğiz. Yaşlı fındık bahçelerinin yenilenmesi projemizi hızla hayata geçirip, fındıktaki verim ve kaliteyi arttıracağız. Fındık aynı zamanda bir sanayi ürünümüz. O nedenle, AR-GE çalışmalarının yapılabilmesi, fındığın işlenmesi ve memul haline getirilerek ihraç edilebilmesi için, yani katma değerli ihracat için Karadeniz Bölgesi’nde “Fındık Organize Sanayi Bölgesi” kuracağız. Fındıkta alan bazlı gelir desteği yedi yıldır 170 TL ödeniyor. Tüm maliyetler hızla artarken bu durumu asla kabul etmiyoruz. O nedenle bütün destekleri; mazot, gübre, ilca gibi gider kalemlerinin maliyetlerini dikkate alarak arttıracağız. Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı çiftçilerimize hibe destekli makine, alet ve ekipman desteği sağlayacağız. Fındığa ve fındık üreticimize hak ettiği değeri göstereceğiz. Biz gelince Türk fındığı dünyada hak ettiği yeri bulacak.