Trabzon, Rize, Giresun ve Artvin'de, İmar Barışı?na başvuru sayısı 70 bine yaklaştı.  Başvuruların çoğunluğunu yaylalar, dere yatakları üzeri ya da kenarlarındaki kaçak yapılar oluşturuyor. Rize'de meydana gelen sel ve heyelanda Kömürcüler Köy'ünde gündeme gelen dere yatağına inşa edilen 7 katlı binanın sahibi de 'İmar Barışı'na başvuranlar arasında yer aldı.

Türkiye genelinde getirilen İmar Barışı uygulaması, Doğu Karadeniz'de özellikle yaylalarda inşa edilen ve yıkım kararı alınan kaçak yapı sahiplerini harekete geçirmişti. Ayder Yaylası ve Uzungöl Turizm Merkezi başta olmak üzere yaylalardaki kaçak yapı sahipleri İmar Barışı uygulamasından yararlanmak için 8 Haziran'da başvurulara başladı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri ile e-devlet üzerinden başvuru yapan vatandaşlar, Yapı Kayıt Belgelerini almayı sürdürüyor. Trabzon'da 42 bin, Giresun'da 13 bin 500, Rize'de 8 bin 700 ile Artvin'de 5 bin dolayında başvuru yapıldı. Başvuru sahipleri aldıkları Yapı Kayıt Belgesi karşılığında devlete yaklaşık 25 milyon TL ödeme yaptı. Halen süren başvurular, 31 Ekim tarihinde sona erecek.
 
YER KALMAYAN YAYLANIN SAKİNLERİDE BAŞVURDU
Trabzon ile Giresun sınırında yer alan ve 2 ilin ortak kullandığı 2 bin 182 metre rakımlı Sisdağı Yaylası da bölgede çarpık yapılaşma yaşanan yaylalar arasında yer alıyor. Kaçak yapılar nedeniyle neredeyse yer kalmayan ve doğal güzelliği yok olan Sisdağı Yaylası'nda vatandaşlar, İmar Barışı uygulamasından yararlanmak için başvurulara başlamıştı.  Sisdağı Yaylası'nda kaçak yapı sahiplerinin tamamına yakını başvurularını gerçekleştirerek Yapı Kayıt Belgeleri'ni almaya başladı.

DERE YATAĞINDAKİ 7 KATLI BİNA İÇİN BAŞVURU 
İmar Barışı uygulamasına şehir ve köylerdeki yerleşim alanlarında kendi arazileri üzerinde mevzuata aykırı inşa edilen yapılar ile yaylalardaki kaçak yapıların yanı sıra dere yatakları üzeri ya da kenarlarındaki kaçak yapı sahipleri de başvuruyor.  İmar Barışı'na, 2 hafta önce Rize'de meydana gelen sel ve heyelanda Kömürcüler Köy'ünde gündeme gelen dere yatağına inşa edilen 7 katlı bina sahibinde başvurdu. Mustafa Yazıcı, 25 yıl önce 3 katlı ardından ise ilave katlarla 7 kata çıkan dere yatağındaki binası için başvurusunu yaptı. Yazıcı, 25 yıl önce inşa ettiği 3 kat için gerekli izinlerini aldığını öne sürdü, binasının bu katlarının kaçak olmadığını savundu.

YENİ KAÇAK YAPILARA SIKI TAKİP
İmar Barışı ile Doğu Karadeniz Bölgesi'nde kaçak yapılara af getirileceği belirtilen uygulamayı fırsat bilen bazı vatandaşların yaylalarda inşaatına başladığı betonarme kaçak yapılar sıkı takibe alındı.  Ekipler, yeni kaçak yapılarla ilgili tutanaklar tutarken valiliklerde vatandaşları uyarıyor. Uyarılarda, İmar Barışı uygulamasının 31 Aralık 2017 tarihinden önceki yapıları kapsadığı belirtildi, bu tarihten sonra imar mevzuatına aykırı olarak inşa edilen yapılar için 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngören yasal işlem başlatılacağı duyuruldu. Açıklamada, bu tarihten sonra yapılan veya yapımına devam edilen ruhsatsız yapılar için kesinlikle Yapı Kayıt Belgesi'nin verilmeyeceği vurgulandı.

DR. ERÜZ KAMU YARARI KESİNLİKLE SÖZ KONUSU DEĞİL
Doğal ve Tarihî Değerleri Koruma Derneği Başkanı, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Öğretim Üyesi Dr. Coşkun Erüz, İmar Barışı ile birlikte şehirlerde ya da köy yerleşimlerinde kişilerin imara sokamadıkları, kendi arazileri üzerindeki hatalı yapıların mevzuata uygun şekilde hukuka uygun hale getirilmesinin amaçlandığını belirterek bunun böyle olmadığını savundu. Erüz, Fakat görülen şu ki; iş çığırından çıktı. Devleti yönetenlerin uhdesindeki, milletin, devletin malı olan arazileri bir şekilde yağmalayan işgal edenlerin bu yağmaladıkları alanları hukuki olarak kendine mal etmesi yolu açıldı. Burada kamu yararı kesinlikle söz konusu değil. Kamu yararı milletin ortak haklarının korunmasıdır. Anayasanın 156'ncı maddesi, insanlar eşit olması gerekir ve temiz bir çevrede yaşama hakkına sahiptir diyor. Kıyıları, yaylaları bu şekilde bozan, tahrip eden insanlara bu hakkı veriyor olmak hukuki adıyla İmar Barışı fakat toplumsal barış değil dedi.

'GERÇEK YAYLACILAR DIŞLANMAYA BAŞLANDI'
Bugün gelinen noktada sadece Trabzon'da 100 bin dolayında kaçak yapı olduğunu söyleyen Erüz, şunları dedi
Kentsel imarlı alanlar haricindeki alanlarda yapılacak olan İmar Barış'ı denilen şey aslında kamunun, devletin, milletin malını hak etmeyen insanlara peşkeş çekmekten başka bir şey değil. Bunun da bir an önce durdurulması,  kıyı kanunu, mera kanunu hükümleri göz önüne alınarak uygulanması gerektiğini düşünüyoruz.  Aksi durumda yapanın yanına kar kalır anlayışı bu ülkede ne ahlaki ne dini olarak kesinlikle doğru değil. Karadeniz'deki yaylaların büyük bir kısmında sadece hafta sonu gidip orada dinlemek için yapılan kaçak yapılardan dolayı, gerçek hayvancılık yapan insanlara tepki konuluyor. 'Hayvanlarınız koku yapıyor, gübreleri koku yapıyor' deniyor. Gerçek yaylacı olan insanlar yaylalardan dışlanmaya başlandı. Buna da biz turizm demeye başladık. Doğu Karadeniz yaylaları turizme geçiyor diyoruz ancak bu yaylaları kaybettiğimizde ne hayvancılık ne de turizm kalacak. Aslında biz İmar Barışı ile haklının hakkını haksıza teslim etme noktasına doğru gidiyoruz
Devletin yaylaları kanuni bir düzenlemeyle planlaması gerektiğini ifade eden Erüz, Bir imar planlamasıyla birlikte yaylalarda nerelerin konut, işletme, mera olacağını ve sadece hayvancılığa hizmet edeceğinin tanımlamadığı sürece muhteşem yaylalarımız kalmaz ifadelerini kullandı.